29 Nisan 2008 Salı

Kitap Oyunu!


"Sevdiğimiz zaman, aşk o kadar büyüktür ki bir bütün olarak içimize sığmaz; sevdiğimiz insana doğru yayılır, onda kendisini durduran, başlangıç noktasına geri dönmeye zorlayan bir yüzey bulur; işte karşımızdakinin hisleri dediğimiz şey, kendi sevgimizin çarpıp geri dönüşüdür; bizi gidişten daha fazla etkilemesinin, büyülemesinin sebebiyse, kendimizden çıktığını fark etmeyişimizdir." (
Marcel Proust, Çiçek Açmış Genç Kızların Gölgesinde- YKY)


Sevgili Betül'ün beni davet ettiği "okuduğumuz, okuyor olduğumuz ve okuyacağımız kitaplar" konulu yeni oyun için kütüphanemi karıştırırken seçim yapmakta zorlandığımı farkettim ve benim için çok önemli olanlardan bahsetmeye karar verdim. Betül'cüğüm çok teşekkürler, tam benlik bir konu bu!

Yukarıdaki alıntı paragraf, Mayıs 2000'de (iyi ki kitaplarımın üzerine not alma alışkanlığım var) okumaya başlayıp yaz boyu elimden düşürmediğim ve pekçok satırını çizip kenarlarına notlar almış olduğum Proust'un dev yapıtı
Kayıp Zamanın İzinde'nin bir halkasından ve benim başucu kitaplarım arasında..

İkinci kitap, ilk olarak lise son sınıftayken okuduğum fakat üzerine kaç kere daha okuduğumu unuttuğum, her defasında da keşke Holden benim ağabeyim olsaydı dediğim,
Salinger'ın Çavdar Tarlasında Çocuklar'ı (The Catcher In the Rye).


Son olarak da olmazsa olmaz
Goscinny'nin müthiş Pıtırcık serisi.. Pıtırcık'ın bir sonraki macerasını öyle çok merak ederdim ki, bir an önce elimdekini bitirip kırtasiyeye koşardım..

Ve sıradakiler:


Ben de bu oyuna sevgili
Ferah, Lady Koşan İstiridye, Tijen, Ayşe ve Elif'i davet ediyorum..

16 yorum:

Tijen dedi ki...

Aslı'cığım,
Çok teşekkür ederim sağol beni düşündüğün için. Kitapsız bir yaşam düşünemeyenlerdenim ben. Daha okuma yazma öğrenmeden okumaya girişmişim. Şu anda iki kitap okuyorum, "Best Food Writing 2003" ve "Einstein Aşçısına Ne Dedi" Bunları sen sorduğun için söylüyorum ama ben çok uzun zamandır sobelemelere ve etkinliklere katılmadım. Geleneği bozmayıp bunun da dışında kalacağım kırılmazsan.

EZGi :)) dedi ki...

kitap okumaya bayılırım aslıcım bende ve böyle bir oyunun olduğunu ilk sende gördüm canım harika bir oyun seninde kitapların çok güzel.sevgiler

Betül dedi ki...

Aslı'cığım,

"Çavdar tarlasında çocuklar" kitabının methini çok duydum, okuyacaklarım listesinde o kitapta var. Cevapladığın için çok teşekkür ediyorum canım, sevgiler.

Feyza Fidan dedi ki...

Canım kitap kurdu Aslıcım...Dünyada kitap okumak kadar güzel bir şey var mıki..Keşke tüm milletçe daha çok kitap okuyabilsek, ne çok şey değişirdi şimdi hayatlarımızda...
Bende tam anlamıyla bir kitap severim..Aileden gelme, genetik bir sevgi bu..Şimdide kızıma aşılamaya çalışıyorum ama beni utandırmayacak galiba, çok seviyor kitap dinlemeyi :))))
Canımcım pastayı neden mi hüzünle teslim ediyoruz :)) Pastanın figürleriyle bir kaç gün çok içli dışlı oluyoruz, komik ama sanki aileden oluyorlar, sonra teslim ederken bir daha görmeyecek olmanın verdiği hüzün çöküyor, valla yeminle şaka değil bu :)))

Öpüyorum seni canımcım...

pelince dedi ki...

Ahh Aslı benide bir arkdaşım davet etti,halen sakladığım kitapların resimlerini çekemedim..
Oyun çok güzel zevkle takipteyim..

Sevgiler

Ayse Pamuk dedi ki...

Harika bir oyun bu aslı,bende katılmak istiyorummmm.

el*ff dedi ki...

hımmmm kitaplar tam benlik bi mim aslında :))
o kadar çok okumak istediğim kitap var ki şu an elimde 2 tane okunan 2 tane de okunmak için beklenen kitap var bazen hiç bi iş yapmadan sadece okumak istediğim oluyo...
sevgiler...

ilham perisi dedi ki...

Anna Kareninayı şiddetle tavsiye ederim.Tabi barok kokusunu ya da yıllarını seviyorsanız...

Bizim Evin Mutfağı-Aysel dedi ki...

Kitapsız bir hayat düşünemeyenlerdenim...

Eskiden çok fazla okurdum, son zamanlarda istediğim sıklıkta okuyamıyorum ama yinede boşluklarımı değerlendirip zaman yaratmaya çalışıyorum...

En son Z. Livaneli'nin "Leylanın Evi" ve Kathleen (Paschal) McGowan'ın "Beklenen" isimli kitaplarını okudum...

Herkese ve sana bol kitaplı günler dilerim...

lezzetyolculugu dedi ki...

ÇOK GÜZEL BİR OYUNMUŞ BAYILDIM.BÖYLECE SON ZAMANLARDA DUYDUĞUM İŞİ GÜCÜ OLMAYANLAR PASTA BÖREK YAPIP YAYINLIYOR. SÖZLERİNEDE KAPAK OLSUN...

ayşegül mutfakta dedi ki...

selam canım hoşbulduk
bu ara fırsat bulamadım malesef blogumu ihmal ettim biraz ama telafi etmeye çalışıcam öpüyorum gözlerini büyütçlerle kitap ansiklopedi okuyarak :)) küçük yaşta bozmuş biri olarak oyunu ve kitapları çok beğendim süpeerrrr!!

Lady Koşan İstiridye dedi ki...

Canım oyuna davet ettiğin için teşekkür ederim:) tam bana göre bi oyunmuş, diğer arkadaşların cevaplarını merak ediyorum:) Öptüm hoşçakal

Lady Koşan İstiridye dedi ki...

Canım evet "Bir cinayetin Psikanalizi" gerçekten muhteşem bir kitap. Kurgu olan kısımları da var, gerçekten Freud ve Jung'un mektuplarına dayanan kısımları da var ve yazar kitabın sonunda neleri kurguladığını neleri gerçek mektuplardan aldığını belirtiyo. Kitabın kurgusu falan da çok iyi. Kesinlikle okumanı öneririm.

el*ff dedi ki...

Aslıcımm mime davetin için çok tşk ler,en kısa zamanda okuduklarım etkisi altında kaldıklarım ve okumak istediklerimle davetine cevap yazıcammm...
sevgiler...

Ferah Gülşen dedi ki...

Aslı'cığım bu güzel oyuna beni de davet ettiğin için çok teşekkür ederim. En yakın zamanda oyuna katılıcam, sevgiler,

Baharcicegi dedi ki...

Besikten mezara kadar oku,sözü herhalde almanlar icin cok gecerli bir söz.daha cocuk 1 yasindayken renkli kitaplarla baslarlar dogum günlerinde birbirine kitap hediye ederler,trende otobüste tatilde deniz kenarinda hep okurlar.Bu millet medeni olmazmi bilgili olmazmi,keske türkiyedede bu kadar kitap okunsa herhalde cahil insan kalmazdi bilgili kültürlü bir millet olurduk.