29 Nisan 2008 Salı

Kitap Oyunu!


"Sevdiğimiz zaman, aşk o kadar büyüktür ki bir bütün olarak içimize sığmaz; sevdiğimiz insana doğru yayılır, onda kendisini durduran, başlangıç noktasına geri dönmeye zorlayan bir yüzey bulur; işte karşımızdakinin hisleri dediğimiz şey, kendi sevgimizin çarpıp geri dönüşüdür; bizi gidişten daha fazla etkilemesinin, büyülemesinin sebebiyse, kendimizden çıktığını fark etmeyişimizdir." (
Marcel Proust, Çiçek Açmış Genç Kızların Gölgesinde- YKY)


Sevgili Betül'ün beni davet ettiği "okuduğumuz, okuyor olduğumuz ve okuyacağımız kitaplar" konulu yeni oyun için kütüphanemi karıştırırken seçim yapmakta zorlandığımı farkettim ve benim için çok önemli olanlardan bahsetmeye karar verdim. Betül'cüğüm çok teşekkürler, tam benlik bir konu bu!

Yukarıdaki alıntı paragraf, Mayıs 2000'de (iyi ki kitaplarımın üzerine not alma alışkanlığım var) okumaya başlayıp yaz boyu elimden düşürmediğim ve pekçok satırını çizip kenarlarına notlar almış olduğum Proust'un dev yapıtı
Kayıp Zamanın İzinde'nin bir halkasından ve benim başucu kitaplarım arasında..

İkinci kitap, ilk olarak lise son sınıftayken okuduğum fakat üzerine kaç kere daha okuduğumu unuttuğum, her defasında da keşke Holden benim ağabeyim olsaydı dediğim,
Salinger'ın Çavdar Tarlasında Çocuklar'ı (The Catcher In the Rye).


Son olarak da olmazsa olmaz
Goscinny'nin müthiş Pıtırcık serisi.. Pıtırcık'ın bir sonraki macerasını öyle çok merak ederdim ki, bir an önce elimdekini bitirip kırtasiyeye koşardım..

Ve sıradakiler:


Ben de bu oyuna sevgili
Ferah, Lady Koşan İstiridye, Tijen, Ayşe ve Elif'i davet ediyorum..

27 Nisan 2008 Pazar

Peynirli Milföy Böreği ve Karaköylü Talaş Böreği (YE#33)


Çalıştığım için zaman benim için çok değerli.. Milföy de oldukça pratik ve lezzetli olduğundan dondurucumdan hiç eksik olmuyor. Sevgili Özlem'in evsahibeliğini yaptığı YE #33 Börek etlinliğine de iki farklı milföy böreği ile katılıyorum. Özlem'cim kolay gelsin..

İlk tarif geçen cumartesi canım acilen atıştıracak birşeyler çektiğinde aklıma buzluktaki milföylerin gelmesiyle, işleri hızlandırmak için harç olarak beyaz peynir kullandığım milföy börekleri..

Peynirli milföy böreği için gerekli malzemeler:
12 adet milföy

200 gr. beyaz peynir
1 yumurta sarısı

kekik


Milföylerin oda sıcaklığına gelmesini beklerken peynirleri ufalayıp üzerlerine kekik serpin. Yumuşayan milföy yapraklarını avcunuzun içine alıp hafifçe boru şeklinde kıvırın ve içine harç koyun. Hamurun kenarlarını bastırarak yapışmasını sağlayın ki peynirler dışarı taşmasın. Yağlı kağıt serili fırın tepsisine milföyleri dizip üzerlerine yumurta sarısı sürün. 175' fırında milföylerin üzerleri kızarana kadar pişirin.



İkinci tarif ise haftasonu gelen misafirlerimiz için ilk kez yaptığım Sahrap Soysal'ın Karaköylü Talaş Böreği..

Malzemeler:
8 adet milföy
250 gr. kıyma (orjinal tarif kuzu etini de bir alternatif olarak sunuyor)
2 tatlı kaşığı tereyağ (ben kullanmadım)
1 ufak boy kuru soğan
1 su bardağı garnitür konserve (ben Superfresh kullandım)
1'er çay kaşığı tuz ve karabiber
1/2 demet dereotu (ben kullanmadım)
1 yumurta sarısı
1 yemek kaşığı susam

Milföylerin yumuşamasını beklerken iç harcı hazırlayın. Bunun için kıyma ve soğanı iyice kavurun, tuz-karabiber ekleyin. Garnitürü de ilave ettikten sonra bir iki kez karıştırın ve harcın soğumasını bekleyin (annemin tavsiyesi). Milföy hamurlarının ortasına harçtan koyup dört kenarı da altta birleştirip kare şekli verin. (Orjinal tarifte hamur üçgen kapatılmıştı). Üzerlerine yumurta sarısı sürüp susam serpin ve önceden 175' de ısıtılmış fırında 30-35 dk. pişirin.

Afiyet olsun!

24 Nisan 2008 Perşembe

Kereviz Salatası


Kerevizin en çok içeriğindeki sedanonik anhidrit , sedanolin , limonen , palmitik asid ve gayakol gibi maddeler sayesinde zihinsel yorgunluğun giderilmesine iyi geldiği [...] B vitamini, demir ve kireç içeren kerevizin, unutkanlığı ve sinir yorgunluğunu giderdiğini bildirildi.

(Kaynak için buraya tıklayabilirsiniz.)


Annemin, özellikle et yemeklerinin yanında servis ettiği ve benim de çok severek yaptığım bir salata kereviz salatası.. Çiğden yapılmasına rağmen hiçbir şekilde kereviz tadı barındırmadığı için bu sebzeyi yemeyenlerin bile seveceği bir salata olduğuna eminim..

Yaygın tariften farklı olarak, annemden öğrendiğim şekliyle kıvamı artırmak için salatanın içine ufalanmış bayat ekmek de ekliyorum..

Gelelim tarife;


Malzemeler:
2 orta boy kereviz

1/2 limon suyu

3 çorba kaşığı ufalanmış bayat ekmek

2 çorba kaşığı mayonez

4 çorba kaşığı yoğurt

2 diş sarımsak

1 avuç iri ufalanmış ceviz (bir kısmı üzerini süslemek için)
pul biber (süslemek için)


Kerevizlerin kabuklarını soyup sudan geçirin. Kararmalarını önlemek için limon suyu sıktığınız derin bir kaba kerevizleri rendeleyin. (Daha pratik olsa da kerevizleri rondodan geçirmeyin, elde rendeleyin, sonuç çok daha güzel oluyor.) Kalan malzemeyi de ekleyip harmanlayın. Hem sağlık hem de lezzet açısından ben yoğurt miktarını mayonezden daha fazla tutuyorum, siz arzunuza göre miktarlarda değişiklik yapabilirsiniz. Üzerini ceviz ve pul biberle süsleyin.


Afiyet olsun!

22 Nisan 2008 Salı

Fırında Sebzeli Tavuk ve Mısırlı Kıvırcık Salata

Önceki yazımın konusu olan fırında sebzeli tavuk ve mısırlı kıvırcık salata hazırlaması kolay, yemesi keyifli bir menü oldu bizim için. Markette bulamadığım için tavuğu fırın poşetinde pişirme hayallerim suya düşünce, büyük boy İkea servis tabağımı kullandım. Gelelim tavuğun tarifine;

Malzemeler:

4 adet kalça şiş (göğüs etinden daha lezzetli olduğunu düşünüyoruz, siz dilerseniz göğüs eti kullanabilirsiniz)
3 çorba kaşığı dondurulmuş bezelye ve havuç garnitürü (ben Superfresh kullandım ama dilerseniz taze olarak da kullanabilirsiniz)
2 çorba kaşığı domates salçası

1 adet domates

2 adet patates

1 adet sivribiber
1 çorba kaşığı zeytinyağı

3 çorba kaşığı su

tuz
karabiber


Yıkadığınız tavukları fırın kabına yerleştirin ve patatesleri dilimleyerek ekleyin. Üzerlerine bezelye ve havuçları koyun. Sivribiberi ve domatesi de doğrayıp ilave edin. Salçayı su ve zeytinyağı ekleyerek inceltip, orta ateşte 3-4 dk. pişirin. Tavukların üzerine bu sosu gezdirin, tuz ve karabiberi de ekleyip üzerini folyoyla kaplayın. 175' fırında yaklaşık 35 dk. pişirin. Bu süre sonunda arzu ederseniz folyoyu çıkarıp fırını ızgara konumuna getirebilir ve tavukların üzerlerini kızartabilirsiniz.


Mısırlı kıvırcık salata içinse yıkayıp doğradığınız kıvırcıkları salata kasesine alıp üzerine mısır, taze nane, kekik, tuz, zeytinyağı ve limon eklemeniz yeterli olacaktır.

Afiyet olsun!
Yoros Kalesi'nden Sarıyer manzarası

21 Nisan 2008 Pazartesi

Fırında Sebzeli Tavuk ve Oyun!

Sevgili Pelin'in beni davet ettiği yeni oyunda blogumuzun temasına uygun yolla mutluluğu anlatıyoruz. Pelin'cim davetin için çok teşekkür ederim; ben de Emel, Müjgan ve Ayşe'yi bu oyuna davet ediyorum..

Gelelim benim için mutluluğun tarifine.. Çok erken bir saatte uyanıp ani bir kararla Çengelköy Çınaraltı'nda kahvaltıyla başlayıp, rotamızı Anadolu Kavağı'na çevirdiğimiz, Yoros Kalesi başta olmak üzere nefis manzaraların tadını çıkardığımız ve dönüşte balkonumuza çiçekler aldığımız mükemmel bir pazar gününün ardından büyük bir heves ve mutlulukla mutfağa girip, eşimin hafif bir akşam yemeği ricası üzerine hazırladığım fırında sebzeli tavuk ve mısırlı kıvırcık salata..


Kendinizi yaz tatilinde hissetmek ve şehrin stresinden uzaklaşmak isterseniz mutlaka bu yerleri görmelisiniz.
Anadolu Kavağı / Sahildeki evler
(Balkondaki teyze o kadar tatlıydı ki, fotoğraf çektiğimizi görüp bize el salladı..)


Cenevizliler devrinden kalma Yoros Kalesi'nden Boğaz'ın Karadeniz'e açılan kapısı

Not: Tavuğun tarifi ve pazar günüyle ilgili fotoğraflar bir sonraki yazımın konusu olacak..

19 Nisan 2008 Cumartesi

Dereotlu Kek

Isınan havalar yaz saati uygulamasıyla beraber daha geç kararıyor. Buna bir de bahar habercisi çiçeklerin renk cümbüşleri eklenince değmeyin keyfime.. İşte bu keyfin verdiği hafiflik ve enerji sayesinde sonunda spora başladık. Meğer ne çok ihtiyacımız varmış..

Sporla yaktığımız enerjiyi geri almak ve evde atıştırmalık bir şeyler bulundurmak için de arada kek börek yapıyorum.. Bu maceralarımdan biri de geçen hafta eşimin iş yerindeki arkadaşlarına götürmek için yapmamı rica ettiği dereoutlu peynirli kekti. Bütün gün meraklı bekleyişimden sonra, eşim yüzümü güldüren yorumlarla eve döndü..


Malzemeler:
1/2 su bardağı sıvı yağ

1,5 su bardağı yoğurt

3.5 su bardağı un
1 paket kabartma tozu

1 demet dereotu

200 gr. beyaz peynir

3 yumurta sarısı (biri üzerine sürülecek)


Yağ, yoğurt, yumurta sarısını mikserle çırpın. Elekten geçirdiğiniz un ve kabartma tozunu da ilave edip çırpmaya devam edin. Yumuşak bir hamur kıvamına geldiğinde çatalla ufaladığınız peyniri ve ince ince kestiğiniz dereotunu hamura ekleyip tahta bir kaşıkla birkaç kez karıştırın. Hamuru hafif yağlanmış kek kalıbına dökün. Ben bu kek için görünümü daha şık olduğundan baton kek kalıbı kullanıyorum.. Hamuru kalıba aldıktan sonra üzerine bir yumurta sarısı sürün. Önceden ısıtılmış 175' fırında pişirin.

Afiyet olsun!

Not:
Ayrıca bu keki, çok sevdiğini bildiğim canımaplam Çiğdem'e gönderiyorum! Üniversitede sınavlara hazırlanırken bize, okuduğumuz romanlardan daha çok destek veren şeylerden biri de dereotu ve peynirin buluştuğu bu kekti..

17 Nisan 2008 Perşembe

Seval'in Tartöletleri


Cumartesi akşamı çayın yanına denediğim tariflerden biri de tartöletti. İlk defa yaptığım tartöletlerin hamur tarifini sevgili Seval'den aldım. Evde dolgu kreması olduğundan muhallebi tarifini kullanmadım ve tartöletleri dondurucuda yazdan kalma vişnelerle süsledim.. Sonuçta ortaya Seval'inkiler kadar muntazam olmayan fakat çok lezzetli tartöletler çıktı :) Teşekkürler Seval'cim..

Seval'in tartölet hamuru malzemeleri:

*1 yumurta
*50 gr tereyagi
*1 cay kasigi kabartma tozu
*1 cay bardagi pudra sekeri
*yeterince un

Üzeri için:
vanilyalı dolgu kreması
vişne

Hamur malzemelerini yumuşak bir kıvama gelinceye kadar yoğurun. Hafifçe yağladığınız muffin kalıplarının içine hamuru paylaştırın ve kenarlarını yüksek tutarak yerleştirin. Kabarmaması için çatalla birkaç yerini delin ve ortasını kaplayacak kadar yuvarlak yağlı kağıtlar kesip yerleştirin. Kağıtların üzerine de ağırlık yapması için 2-3 adet nohut koyun. 160' fırında 15 dk. pişirdikten sonra kağıtları ve nohutları alıp 10 dk. daha fırınlayın. Bana tartöletlerin kenarları çok sert gelmişti, fakat Seval dinlendikten sonra yumuşayacaklarını söyledi, haklıydı da..

Tartöletleri soğumaya bırakın. Üzerindeki tarife göre dolgu kremasını hazırlayın ve tartölerin üzerine paylaştırın. Vişne ya da arzu ettiğiniz bir meyva ile süsleyin.

Afiyet olsun!

15 Nisan 2008 Salı

Nino'nun Truffları (PDÇSE 21)


Sonunda ben de dayanamadım ve truff yaptım!

Cumartesi akşamı annemler ve kayınvalidemler çaya geldiler. Neler hazırlayacağımı düşünürken aklıma hiç denemediğim ve son zamanlarda bloglarda sıkça gördüğüm trufflar geldi. Tereddüt etmeden sevgili Nino'nun tarifini denemeye karar verdim. Çok doğru bir karar vermiş olmalıyım ki herkes bu nefis tadı çok beğendi. Teşekkürler Nihan'cım! Orjinal tarif için buraya tıklayabilirsiniz, ben ufak tefek değişiklikler yaptım. Bu tarifle sevgili Nigar'ın ev sahibeliğini yaptığı PDÇSE 21'e katılıyorum. Kolay gelsin Nigar'cım..


Malzemeler:
1 paket kakaolu Dankek
1 paket hazır krema
100 gr. sütlü çikolata (ben Milka kullandım)
100 gr. bitter çikolata
iri dövülmüş ceviz (göz kararı)
hindistan cevizi, pasta süsü, Nesquik (üzerini süslemek için)
ufak boy pasta kapsülleri (truffları yerleştirmek için)


Kremayı tencerede kaynatıp ocaktan alın. İçine çikolataları atın ve karıştırarak erimelerini sağlayın. Cevizi ve ufak parçalara böldüğünüz keki tencereye ekleyin ve karıştırın. Yaklaşık 2 saat soğumaya bırakın. Bu aşamadan sonra tencereyi yaklaşık 2 saat buzdolabında beklettim. Karışım dolapta soğurken truffları süslemek için kullanacağınız malzemeleri kaselerin içine alın. Karışım soğuduğunda ceviz büyüklüğünde parçalar koparıp elinizde yuvarlayın ve süsleme malzemelerine batırıp pasta kapsüllerine yerleştirin. Vaktim olmadığından truffları bir gece bekletemedim, tekrar dolaba koyup 5-6 saat soğuttum.

Afiyet olsun!

Not: Bu çay menümden bir sonraki tarif sevgili Seval'in tartöletleri olacak..

12 Nisan 2008 Cumartesi

İzmir Tulumlu Kepekli Makarna

Aslı'nın Mutfağı İzmir tulumlu kepekli makarnayı iftiharla sunar!

Neden mi?

İş dönüşü mutfağa girip ilk kepekli makarnamızı pişirirken nasıl bir sosla servis edebileceğimi düşünüyordum. Sonunda aklıma annemin iki kişilik bir aile olduğumuzu unutup aldığı koca bir kalıp İzmir tulumunu hala bitiremediğimiz geldi ve peyniri rendelemeye başladım.. Bu enfes kokudan mıdır bilinmez, bu noktadan sonra bana düşen tek şey sevgili eşimin mutfağa koşup servis tabağına aldığım makarnayı süslemeye başlamasını ve gördüğünüz fotoğrafları çekmesini mutlulukla izlemek oldu!


Malzemeler:
1 paket kepekli spagetti (ben Filiz marka kullandım)
2lt. kaynar su
tuz
zeytinyağı (her zaman sızma kullanıyorum)
rendelenmiş İzmir tulumu (miktarını arzunuza göre ayarlayabilirsiniz)
pul biber
kekik
maydanoz (süslemek için)

Tencereye aldığınız su kaynamaya başladığında içine tuz atıp altını kısın ve spagettileri ekleyin. Ağzı açık olarak arada bir-iki kez karıştırarak 8-9 dk. pişirin. Suyunu süzüp spagettinin üzerine zeytinyağı gezdirin ve harmanlayın. Servis tabağına aldığınız spagettiyi rende peynir, pul biber, kekik ve maydanoz ile süsleyin.

Not: Barilla'nın makarna pişirme sırlarını merak ediyor musunuz? Buyrun öyleyse..

Afiyet olsun..

9 Nisan 2008 Çarşamba

Elmalı Şanti

Tarifi Dr. Oetker krem şanti paketinin arkasından aldım.. Ufak tefek değişikliklerle çok hafif ve lezzetli bir tatlı oldu. Böylece uzun zamandır elimizi sürmediğimiz elmalar da değerlendi. Orjinal tarife göre;

Malzemeler:
4 elma
1.5 çay bardağı su
1 çay bardağı toz şeker (bir dahaki sefere şekeri daha az koyacağım)
1/2 çay bardağı dövülmüş ceviz
1/2 çay kaşığı tarçın
1 paket krem şanti
1/2 su bardağı soğuk süt (krem şanti için)
1 poşet Dr. Oetker Vanilya Aromalı Puding (ben aynı markanın sakızlı muhallebisini kullandım, elmaya çok yakışıyor)
2.5 su bardağı süt (muhallebi için)
süslemek için kivi / hindistan cevizi (ben pasta süsü / tarçın kullandım)


Sakızlı muhallebiyi üzerindeki tarife göre süt ile pişirin. Ocaktan alıp soğumaya bırakın. Elmaları soyup rendeleyin, su ve toz şekeri ekleyip suyunu çekene kadar pişirin. Ocaktan alıp ceviz ve tarçını ekleyin. Bu karışımı servis bardaklarına pay edin. Krem şantiyi hazırlayıp muhallebiye ilave edin ve 2-3 dk. çırpın. Karışımı elmaların üzerine paylaştırın. Ben üzerlerini pasta süsü ve tarçınla süsledim.

Afiyet olsun!

8 Nisan 2008 Salı

Ispanak ve Suçluluk Duygusu

Yıllar boyu herkes ıspanağın demir yönünden çok zengin olduğunu sandı. Bu yanılsamanın 1870 yılında yapılan bir basım hatasından kaynaklandığını biliyor muydunuz? Çocukken pek sevmediğim bu sebze hakkındaki gerçeği öğrendikten sonra "ne olursa olsun, sonuçta sebze" mantığıyla çok sık olmamakla beraber ıspanak pişirmeye başladım.

Ispanağın en büyük derdi, malum, yıkaması.. Pazardakilerden farklı olarak markette satılan ıspanaklar önceden "yıkanmış" olduklarından en azından gözle görünür çamurlara sahip değiller, bu yüzden de daha az su tüketimini mümkün kılıp tarafımdan tercih ediliyorlar. Geçen hafta pişirdiğim bu ıspanakları elma sirkeli suda bekletirken sevgili
Emel'in kulaklarını çınlattım, biraz da suçluluk duydum. Neden mi? Buyrun, bir göz atın..

Malzemeler

1 kg.ıspanak

1 orta boy soğan

2 çorba kaşığı pirinç

2 çorba kaşığı sıvıyağ

1 çorba kaşığı domates salçası (arzu ederseniz biber salçası da ekleyebilirsiniz)

1 çay bardağı sıcak su

tuz
yoğurt (servis ederken)

Ispanakların köklerini ucundan keserek sudan geçirin ve elma sirkeli suda yarım saat bekletin. Tencereye (ben vok tava kullanıyorum) yağı alıp rendelenmiş soğanı kavurun. Salçayı da ekleyip 2-3 dk. daha pişirin. Sirkeli suda beklemiş olan ıspanak yapraklarını tekrar yıkayın ve tencerenin içine alarak 1-2 dk. harmanlayın. Annem, sebze yemeklerinde sebzeleri sosla harmanlama işleminin çok önemli olduğunu, yemeğe lezzet kattığını söyler. Ispanaklar söndüğünde tencereye yıkadığınız pirinçleri atın, tuzu ve suyu da ekleyip ağzını kapatın. Pirinçler piştiğinde yemeğiniz hazır demektir.Yoğurtla servis edebilirsiniz.

Afiyet olsun!

5 Nisan 2008 Cumartesi

Labneli Salamlı Cevizli Lavaş


Bakmayın isminin uzun olmasına.. Yengemden aldığım bu tarif o kadar pratik ve lezzetli ki misafirlerimizin nerdeyse hepsine (yengemler dahil) bu lavaşlardan yapmışımdır ve tarifini vermişimdir. Ayrıca eşimin de favorileri arasındalar.. Kahvaltıda ya da çayın yanında yiyebileceğiniz bu lavaşları davet menülerinizde aperatif olarak da ikram edebilirsiniz.

Dün akşam lavaşları hazırlarken evde olanları da değerlendirmek için yakışacağını da düşünerek ceviz ve cipsi de iç harca ekleyerek yengemin tarifinde ufak değişiklikler yaptım ve sonuçtan çok memnun kaldık.

Malzemeler
2 adet lavaş (ben Connex marka 25 cm. çapında olanlardan kullanıyorum. Ağzı kapanabilen bir ambalajı olduğundan çok uzun süre buzdolabında kurumadan saklanabiliyor.)
10 dilim salam
1 diş sarımsak
3 çorba kaşığı labne
2 çorba kaşığı mayonez
kaşar peyniri (ben 3 dilim kullandım)
beyaz peynir (1 parmak kalınlığında bir dilim kestim)
4 adet marul yaprağı
6 ceviz
cips


Çukur bir tabağın içinde labne, mayonez, beyaz peynir, kaşar peyniri ve sarımsağı ezerek karıştırın. Düz bir tabağa birinci lavaşı alın ve hazırladığınız harcın yarısını sürün. Üzerine ufaladığınız cevizi yayın. Salamların yarısını lavaşın kenarının biraz üstünden başlayarak enlemesine dizin. Eğer salamları karışık olarak lavaşa yayarsanız rulolarınız gevşek olur. Son olarak da cipsi salamların üzerine serpin ve 2 marul yaprağını üzerine kapatın ve lavaşı sıkı bir biçimde dürüm gibi sarın. Aynı işlemi 2. lavaş için de yapın ve üzerlerini streçleyip yengemin tarifine göre buzdolabında 1 gece bekletin. Biz genellikle lavaşı ancak bir saat kadar bekletip yiyoruz, kötü bir sonuçla karşılaşmadık.. Dolaptan çıkardığınız lavaşların kenarlarını bıçakla alarak yaklaşık 1-1.5 parmak eninde dilimleyin ve servis tabağına alın. İnanın çok şık bir sunum oluyor.

Afiyet olsun!

2 Nisan 2008 Çarşamba

Mercimek Çorbası

Annemin, misafirleri için tercih ettiği çorbaların başında gelir mercimek çorbası.. Çorbasının sırrı ise piştikten sonra tel süzgeç yardımıyla süzülmesidir.. Böylece çorba pürüzsüz bir kıvama gelmiş olur. Bu çorbayı ben de çok sevdiğim için evlenmeden önce tarif defterime not etmiştim bile..

Annemin tarifiyle mercimek çorbası:

Malzemeler:
2 yemek kaşığı sıvıyağ
1.5 yemek kaşığı un
1 su bardağı mercimek (dilerseniz 1/2 ölçü kırmızı, 1/2 ölçü de sarı mercimek kullanabilirsiniz)
sıcak su (ortalama 8 bardak)
limon
kuru nane
pul biber (ben kullanmadım)


Sıvıyağı tencereye alın ve orta ateşte unu 1-2 dk. kavurun. Önce sıcak suyu sonra da mercimeği ilave edin. Eğer kıvamı sizin için çok koyu ise biraz daha sıcak su ekleyebilirsiniz. Tencerenin ağzı yarı açık olarak mercimekler ezilene kadar yaklaşık 20 dk. kaynatın. Çorbanız piştiğinde tel süzgeçten ya da blenderdan geçirin. Servis kasesini limon ve kuru nane ile süsleyin. Eşime dokunduğu için ben pul biber koymadım fakat bu çorbaya çok yakışıyor, denemenizi tavsiye ederim.

Afiyet olsun!